hilmigider @ hotmail.com

Dileğim o ki, yaşamınızdaki her günü Bayram Huzuru ve Mutluluğu içinde geçirmenizdir.
Bayramlar huzurun ve sevginin yaşandığı özel hatta kutsal  günler.
Üstelik yeni geçirdiğimiz bir yerel seçim sonrası mevcut iktidarın 21 yıldır ülkemizi getirdiği yaşamsal ve ekonomik sorunlarından dolayı tüm ülkede bir nefes, bir umut olarak görülen seçim sonuçlarının tüm anadoluyu  kapsaması bayramı bir kat daha neşe ve sevinçle kutlamamıza neden olduğunu düşünenlerdenim.

İstiyordum ki güzel bir bayram yazısı yazayım. Yeni seçim sonrası siyaseten de tüm Kentdaşlarımızın duygularına tercüman olayım. Onların mutluluklarını, sevinçlerini yansıtayım satırlarımda. Ama yine gündem siyaset. Kendi bitti tortuları kaldı.

Bayramdan bir gün önce sosyal medyada yayınlanan mazbata alım görüntüleriyle yaşanan sevinç ve mutluluğa şahit olduk.

Belediye başkanlığına tekrar seçilen Filiz Başkan ile CHP İlçe Başkanı İpek Başkanın sevinç görüntüleri  CHPnin son kurultayında seyrettiğimiz Grup Başkan vekili Ali Mahir Başarır’ın hoplaya zıplaya sevinme görüntülerini hatırlattı.

Eee hayli gergin bir seçim atmosfer içinde (başta sosyal medya da) türlü atışmaların, çekişmelerin içinde gerilen ve sonunda kazanan tarafın sevinç ve mutlulukları izlenmeye değerdi.
Seçim sıtresini iyi bilenlerdenim. (3 dönem yaşadım) O stresten sonra sevinmek, kıl payı (bir oy) bile olsa kazanın hakkı pek tabi.

 İki Başkandan başka aynı heyecanla sevinenler olmamışmıdır.
OLMAZ MI!
En başta, seçimin görünmez kahramanı olan GÖKHAN SENGEL sevinmesi su kadar hakkıdır.

Nasıl sevinmesin ki. Tahminim o ki, günler geceler uykusuz bir şekilde seçimi sırtında taşıdı adeta.

Yönettiğini düşündüğüm seçim propagandalarını, Seçim ekibinin de (görünmeyerek) ama en önünde yürüdüğü ve EfesSelçuktaki çocukların bile adını öğrendiği GÖKHAN SENGEL bu seçimin en büyük kazananı olmuştur. 
Çünkü; Gökhan Günümüz Türkiye siyasetinde seçimlerin nasıl kazanılırın, şeklini, şemalini, yöntemini, taktiğini, nelerin öncelikle yapılması gereğini, olmazsa olmazlarını, seçmenin beklentilerini, rakiplerin kılcal damarlarını (püf noktalarını) danışman ve çekirdek ekibi ile iyi analiz edip ve uygulayıp başarmıştır.
 

ÖRNEĞİN; Bizim Kentimizden çok büyük bile olan kaç kent belediye başkan adayı Filiz Başkan gibi Türkiyenin en çok izlenen haber kanalı SÖZCÜ TV de adından söz ettirebilmiştir ve kaç başkan adayının tanıtım reklamları yine Sözcü Gazetesinin İnternet portalında sütunlarca çoklu olarak yer alabilmiştir. Kıvrak zeka ile yön yöntem işidir bunlar.
Bir Ulusal (üstelik en çok okunan) gazeteye reklam verebilmek “Babayiğit”lik, geniş ilişki ağı vede büyük ekonomi gücü gerektirir. İşte bu yüzden de, bence Lafı cimi yok, şu anda EfesSelçukta paylaşılamayan Kazanma Filiz Başkanın eseri değildir, eğer başarılı olsaydı 2019 da aldığı 12.572 OYun üstünde OY alırdı, aynı Ekrem İmamoğlu gibi.
Bu Kazanmanın eseri “Parti, Başkan, Yönetim” de değildir, geçin hepsini geçin (siyasi hesabları siyasetçi matematiği ile yapılırsa görülür) görülen köy kılavuz istemez, Kazanmanın ilk sırası GÖKHAN SENGELindir.
Yani Gökhan KAZANDIRMIŞTIR  ve dolaysıyla KAZANMIŞTIR.

Çünkü her işte ve her konuda, İşi bilen ve yöneten, işi uygulayandan daha fazla önemlidir, değerlidir. Tebrikler GÖKHAN, Kutlu olsun. Sevincinizde, Mutluluğunuzda.

Hoplaya, Zıplaya Sevinen başka kimlerdir?
Hani hatırlarmısınız, Filiz başkanın İzmir Büyükşehir adaylığı konuşulduğu günlerde, Filiz Başkanın da adaylığa  “Atanması durumunda” Büyükşehir Başkanlığı da nasılsa garanti ya, Büyükşehir başkanı olduğunda kendilerini İzmir’e Büyükşehir Belediyesine taşıyacağını ve orada Daire Başkanlığı, Genel Müdürlük, Müdürlük Vs. gibi çok büyük hatta çok önemli görevler verileceği hayalleri ile tutuşup, Rüyalarıyla yatıp kalkanlar “Pirinci düşlerlerken, Bulgurdan olmadıkları için hoplaya, zıplaya sevinmişlerdir mutlaka. Daha başka sevinenleri de zamanla (hele hele bahsettiğim ANALİZlerini yapmazlarsa) sıraları gelince onlarıda yazacağım.

Bu Seçime ben de sevindim, hemde çook.  CHPnin ülke genelinde kazandığı Belediye Başkanlıkları ve aldığı Yüzde  37.76 OYa, öyle sevindim ki evin içinde sizden fazla.  Roman Havası bile oynadım.

Ve geliyor Pazartesi, Seçim sonrası ilk mesai günü,
Umarım ki; Herkes kendi sorumluluğundaki konuların (yanlışını, doğrusunu, eksiğini, fazlasını) durum ve matematik analizini yapmaya başlayacak ve eski hataları tekrarlamadan EfesSelçuğun sorunlarına odaklanıp EfesSelçuklunun mutluluüu için çalışacaktır. . Zira, Japon atasözüdür, “Zafer pek bir şey öğretmez, Yenilgi, hatta korkusu çok şey öğretir”
Pazartesiye kadar kutlama eğlencelerine devam.
Unutmayalım, bir polanya atasözü de derki  “çorabın delik olduğunu sadece ayakkabı bilir”
Duydukça, gördükçe, zaman zaman, yazılarımızla, haberlerimizle “davul misali”, Güm, Güm, Güm hatırlatacağız vede elimizden geldiğince doğruların, yanlışların takipçisi olacağız böyle biline!


Anlayanlara Selam, Anlamayanlara ise Helaal Olsun
Bir sonraki buluşmamıza dek HUZURLU ve DOSTça Kalın