hilmigider @ hotmail.com

Kentimizin yerel yönetiminin yanlışlarını, şikayetlerinizi bir daha ki seçime kadar, 4.5 yıl gazetecileri eleştirerek,  
Şunu da yazarmısın, bunu da yazsana, şunu da yazabiliyormusun dememeniz için lütfen iyi ve mantıklı düşünün değerli dostlar.
Sayılı günler geçiyor işte. Yaklaşık 6 aydır kentimizde yatıyoruz, kalkıyoruz seçim konuşuyoruz
Ne pazar, ne bakkal, ne ulaşım, ne geçim. Varsa yoksa seçim, seçim.
Hangi partiden kim aday olacak? Kim örgütlü? Kim güçlü? Nasıl olacak?
Kimin şansı var? Kim kiminle beraber? Kimin yanında kim veya kimler var?
İttifak ve İttifaklar olacak mı? Kimler meclis üyesi olur veya olacak?
Kentimizin Ekonomisi düzgün kişilerinde kimin veya kimlerin yanında yer alacağı?
Kimler hangi siyasetle ve hangi siyasetçiyle barışacak veya ayrılacak?
Kimler yeni oluşumlarda saf dışı kalıp darılıp küserek saf değiştirecek?
Ve kimler gelecek beş yılda işlerini yine tıkır, tıkır yürütmek için kimin yanında yer alacak?
Acaba Kimler “o başkan olursa” işlerim bozulur diye düşünerek türlü türlü planlar kuracak?  

Kentimizin her yerinde adım başı koca koca afişleri, Dağıtılan binlerce lüks kağıda basılmış broşürleri, bildirileri,
Hiç durmadan dolaşan arabaları, yemekleri, toplantıları, mitingleri, konserleri ve seçim ofislerinde hiç sönmeyen kocaman çay, kahve semaverlerini ve daha göremediğimiz neler neleri?
Ve tabi, bu değirmenlerin sularının nereden, nasıl ve NEDEN geldiğini?
Bu yapılanların ve harcananların, siyasi zevkten mi? kent aşkından mı?
Kent sevdasından mı? EfesSelçuğun vazgeçilmez tutkusundan mı? diye meraklanıp,
her sohbette konuştuğumuz heyecanlı hareketli günleri geçirdik.  

Bu günleri yaşayıp geçirirken de;
Kimileri, kim kazanırsa kazansın aman benim işlerim veya rahatım bozulmasın diye,
Ekonomik gücü olmayanlar ise, oğlumu, kızımı, kardeşimi, ablamı, eniştemi, abimi, yengemi Vs. nasıl işe aldırırım diye; Kendi bir partide üye veya toplantısında, çocukları başka bir partide üye veya toplantısında, abisi, ablası, kardeşi hatta anası, babası başka bir parti toplantısında “Benim işim karada da, denizde de yürüsün” felsefesi ile görünme çabalarını, hem duyduk çok kez de gördük yaşadık.

Seçim sonrasında da; Bu aday benim şu işimi halledeceğine söz verdi, Şu aday beni veya yakınımı işe aldı, O aday işe almaya söz verdi, Ama desleklediğim aday seçimi kazanamadı ne yaparım, veya kazanan işe alınanları işten çıkarırsa veya hiç sevmediği, istemediği bir işe gönderirse, endişesi ve korkusuyla yatıp kalktıklarını duyamasak bile çoook hissedeceğiz.  

Hissedeceğiz, çünkü alışkanlığımızdandır, herkes uzmanlık alanına yani liyakatına bakmaksızın çalışacağım yer kapalı mekanda olsun, (üşümeyeyim, terlemeyeyim) masa başı, veya “gidiver ayvazım, geliver tingozum” misali RAHAT olsun, Kimilerinin ise hayalleri sınırsızdır yetkili veya etkili iş bile isteyebilir!
Haklılardır çünkü, yıllardır böyle olmuştur, Belediyeyi yönetenler ‘liyakat’ yerine, ‘itaat’, ÇALIŞma yerine OY istedikleri için Belediyeyi iş kapısı, rahat iş, garanti iş, kazanç kapısı, olarak görülmesi, değilmidir. 
Umut ederiz ki yeni gelecek yönetim bu algıyı değiştirir ve bundan böyle durumlar yaşanmaz. (Dilek işte)

Bu yüzdendir zaten, seçim üstü kiminle konuşsanız arkasında 10 oy, 50 oy hatta bazıları işi abartıp bende (bizde)  100 hatta 200 oy bile olduğunu söyleyebilirler. Mübarekler sanki Bölük veya Tabur komutanları. (Askerlik yapanlar bilir, Oy verileceeeek VER)

Her neyse diyelim ve en nihayet geldi çattı seçim günü.
Bu gün Cumartesi, saat 17 den sonra nutuklar bitecek, desibeli aşırı yüksek aday müziklerİ, vızır, vızır dolaşan arabalar duracak, ortalık sessizleşerek, sakinleşecek.
Tüm adaylarımız eteklerindeki taşları döktüler, bütün vaadlerini ve gösteri maharetleri olan Reklamlarını, Algı sanatlarını gösterdiler.
İnşallah bu son gündede dostça rekabet, kardeşçe söylevler duyduğumuz, saygının ve sevginin her saniye yaşandığı bir gün olur.

Unutmayın, hepimiz pazartesi günü yine sokağımızdayız, caddemizdeyiz, çarşımızdayız, yani yine beraberiz, Sorunlarımızla, Acılarımızla, kederleriimizle, huzurumuzla, sevinçlerimizle, mutluluklarımızla, birbirimize takılmalarımızla, şakalarımızla, Çünkü bana göre biz bu kentte hepimiz AKRABAyız.   

Yarın oy verme günü, işte bende bu yüzden diyorum ki,
Demokrasi gücünüz, yönetim yetkiniz olan OYunuzu çok iyi düşünüp kullanarak gösterin.
İster, “Benim Meselem Memleket Meselesi” diyene, İster “Sevdamız Selçuk” diyene, İsterseniz “EfesSelçuktan asla vazgeçmem” diyene ve tabi diğerlerinden birine.
Favori görünen 3 adaydan, Kim seçilirse seçilsin, Hepsi bizim kentimizin evlatları, üstelik ÜÇünüde hem insani yönlerini hem de daha önceki Başkanlık dönemlerinden iyi tanıyoruz, Yapacakları Belediye Başkanlıklarını 3 aşağı, 5 yukarı tahmin ediyoruz.
Biri Oğlumuz, kardeşimiz 15 yıl, Biri Kardeşimiz, Hocamız 5 yıl. Biri Kızımız, Kardeşimiz, Gelinimiz 5 yıl, Başkanlık yaptı. Kim seçilirse seçilsin Kentimiz için çalışacağına SÖZ vermemişlermiydi? şimdi de vermiyorlar mı.?

Her kim seçilirse kendi işini yapacak, zira Seçilen de KAMU görevi yapıyor, yapacak, Biz Gazeteciler de KAMU görevi yapıyoruz, yine yapacağız, Darılmaca gücenmece yok, İŞimiz ayrı, SEVGİmiz ayrı. (Evladımız, Canımız bile yanlış bir şey yapsa kızmıyormuyuz, sinirlenmiyormuyuz) Seçilen kişi bu Kent için çalışmalı, çalışacak, Biz gazeteciler onların çalışmalarını EfesSelçuklular adına yine gözlemleyeceğiz, yanlışlarında EfesSelçukluların sesi olup, bazen ISLIK çalacak, bazen HAYKIRACAK, bazen de ÇIĞLIK atacağız.  
Pek tabi ki verdikleri sözlerden vazgeçmeyip, sözlerini unutmayıp EfesSelçuklulara yararlı ve güzel yaptıkları her iş için de ALKIŞLAYACAĞIZ. İşlerini harika yaparlar ise de ayağa bile kalkarak saygıyla ALKIŞLARIZ. 

Ama sizler de sandığa gittiğinizde bir konuyu sakın unutmayın!
Sadece Kendiniz, Oğlunuz, Kızınız için değil, Doğacak TORUNLARINIZI da düşünerek oy kullanın. olumlu veya olumsuzluklar karşısında “Bir zamanlar neydi, nasıldı” “şimdi ne oldu” “EfesSelçuğumuz ne hale geldi” demek veya dememek için, Bizden sonra gelenlere ve gelecek olan nesillerimize güzel yaşanılabilir bir EfesSelçuk (ayrıcalıklı bir kent) bırakmak için oy kullanmak zorundayız.
Birde Şunu tekrar edeyim, lütfen unutmayın;
Biz Gazetecilere 4.5 yıl yaptığınız Şikayetlerinizi, önümüzdeki 4.5 yıl yapmamak için düşünün, hatırlayın ve DÜŞlerinizi OY SANDIĞINA yansıtarak anlatın.
 
Anlayanlara da, Anlamayanlara da SELAM kere SELAM Olsun
Sonraki buluşmamıza dek HUZURlu, SAĞLIKlı ve DOSTça Kalın