Değerli kardeşlerim Fulây ve Gülây Akbulut’un büyük bir incelikle vefatının çok yaklaştığını sezip, vefatından 2 gün kadar önce ikaz etmeleri üzerine, ziyaretine gittiğim Ali amcamla, ideal bir veda konuşması oldu, helâlleştik, bu dünyada fiziken ayrıldık, inşallah alem-i ervahta yüce Rabbimiz buluşturur; gönülden dileğimdir.

Kabına sığmayan zekâ ve dehasıyla birkaç defa ticaretle uğraştığı için halk arasında lâkabı “tacir Ali” idi. Ben de ilk avukatlığa başladığımda kendisine hizmet etmek nasib oldu.

Siyasetle uğraşısı oldu. Demokrat Parti ruhuna sahibti. Daha sonra Adalet Parti zamanında bende partide hizmetim esnasında kendisinden çok görgü ve bilgi aldım, hep destekledi. İlk belediye seçimlerinde, Doğru Yol Partisi’nin kazanamayacağını anlayınca rahmetli Efdal Doğru’nun kazanması için çalıştık. Partimiz olan Adalet Parti, zamanın diktatörleri tarafından birkaç parçaya bölünüp çoğunluğu elde etmesin diye tertiplere muhatap olunduğundan maalesef, birbiriyle aynı halk kitlesine hitap eden partiler, bölündü. Bir kısım bize alkış tutarken, diğer bir kısmı ne diye düşündü siz tahmin edin ???

Aynı bölünmeye CHP de uğradı Halkçı Parti, Sodep v.s. birkaç parça oldular, tabii zamanla işler tabii yoluna girdi amma memleketin elbette çok aleyhine oldu bu aklıevvellerin ülkemizi alt üst etmeleri. Konuyu derinleştirirsek, içinden çok Çapanoğlu ? çıkar.

Ali amcamla daima espiri ve şaka yollu konuşurduk, fazla ileri gittiğimde “anneni, babanı tanımasam başka türlü konuşurdum” diye beni ikaz ederdi.

12 eylülden sonra güya silah kaçakçılığıyla mücadele amaçlı insanları dolmuşlara bindirip eziyet eden bir polis ekibi türedi. Dolmuşlarının renginden dolayı “ Mavi Tren “ diye lakab takıldı. Millet ihtilal hükûmetlerinin pervasızlığında utanç dolu zamanlar geçirdi… Bir avukat olarak aciz kaldık. Bir yazımı da o konuya tahsis edeyim gerek. O zamanda işkence gören iki kişinin durumları bize geldiği halde, ben dahil acizdik. Ali Akbulut, dost kazanan biri ile emniyet teşkilatında büyük perestişi olan Sayın Mehmet Ağar’ı telefonla arayarak serbest bıraktırdığına ben tanığım. Sonradan o ekibin tamamının dosyada açığını bulup, hepsini meslekten attırdım ve ceza almalarını da Allah’ın izniyle sağladım.

Ali Amcamla çok güzel hatıralarım oldu, anlatmakla bitmez.

İnşaAllah ömrümüz olursa yine bir şeyler, yaşlı hafızamıza gelirse, yaşadığımız yerden ne değerler geçti, hatırlarız.

Sağlık ve ağız tadıyla yaşamaya bakalım, unutmayalım; bu dünya fâni.